Bize Gerçek Olaylardan Uyarlandığı Söylenip Gerçekte Pek De Öyle Olmayan Filmler Var Mıdır ? Tabiki Vardır.
Özellikle Oscar Ödüllerinde büyük ses getirmesi için ve daha popüler olmasından dolayı filmlerin başında ''this is true story'' ya da ''based on a true story'' yani gerçek olaylardan uyarlanmıştır gibi ibareler bulunmaktadır. Fakat çoğu filmde gerçek hikaye'nin dışına çıkılıp ya hayali bir olay yaratılmış ya da olaylar abartılarak ve daha masum şekilde bize yansıtılmıştır. Buda tamamen pazarlama'nın ucuz bir yolu olduğu için tercih edilmiştir. Buyurun araştırmalarım sonucu hangi filmlerin bu kategori de yer aldığına beraber bakalım.
1) The Pursuit Of Happyness:
Baba-Oğul ilişkisini bize sıcak bir şekilde aktaran ve başrollerinde de gerçek bir baba oğulun oynadığı Will Smith ve Jaden Smith bu isimler filmi daha da sevmemizi sağlamıştı. Film de Chris Gardner isimli bir baba'nın hayatının anlatıldığı söylensede çoğu sahne yönetmenın hayal gücünün eseridir. Sebebi ise Chris Gardner'ın gerçekte bu kadar iyilik meleği birisi olmamasıdır. Filmin es geçtiği konular şöyle ki gerçek karakterin kokain satması, eroin kullanması ve eşine şiddet uygulaması gibi konulardan filmde bahsedilmemesidir. Filmde park cezalarından dolayı tutuklandığı gösterilirken gerçeğin aile içi şiddetten dolayı tutuklanmasıdır.
2) The Blair Witch Project:
Filmin konusu Ekim 1994 yılında üç sinema öğrencisi'nin Blair Cadısı hakkında ormanda bir belgesel çekmeye çalışırken başlarına gelenleri anlatıyor. Filmi izleyen herkesin o dönemde ormanda bulunan amatör kayıtların bir araya getirilerek oluşturulduğuna inanıyordu. Hatta New York'ta bu üç öğrenci hakkında arama kararı bile çıkartılmıştı. Fakat hem devam filmi'nin gelmesi ile hemde görüntülerin incelendikten sonra kurgusal içeriklerin olduğu fark edilince bu filmde gerçekle alakası olmayanlar kulübüne katılıyor.
3)The Strangers:
Filmin başında gerçek olaylardan esinlenerek çekildiğinin söylenmesi büyük bir yalan sebebi ise başrolde ki karakterlerın gerçekte hiç bir zaman var olmadıklarından dolayı yani James Hoyt ve Kristen McKay tamamen hayal ürünü karakterlerdir. Bundan dolayı da bir gece kapıları çalınıp üç yabancı tarafından nedensiz yere öldürülmediler.
4) A Beautiful Mind:
Dahi Matematikçi John Nash'in hayatını anlatan film Matematikçi'nin hayatına sanıldığı kadar sadık kalmadı hatta John Nash'in hayatında olanlara eklemeler yaparak bazı önemli olayları da atlayarak gerçek hayat hikayesini beyaz perdeye biraz çarpıtılmış bir şekilde aktardı. Gerçek hayatta John Nash Nobel Ödülünü aldığı zaman bir konuşma yapmadı ayrıca Fakültede ki Profesörlerin Nash'in çalışmalarını tanıdıklarını simgeleyen bir tür seremoni olan kalemlerini hediye ettikleri sahne de tamamen kurgusaldır. Ayrıca John Nash'in Şizofreni Hastalığı ise filmde anlatılandan çok daha ciddi ve karmaşıktı. Nash Üniversiteden mezun olduktan sonra Uzaylıların ona mesaj gönderdiğini kendisinin ise Antartika'nın İmparatoru olduğunu söylüyordu. Film tabi ki tamamen kurgusal diyemeyiz ancak güzelleştirmek için baya bir çaba sarf edildiğini söyleyebiliriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder